Cilo dağından bu yazıyı yazıyorum. Tanrıçaların taht kurduğu Zağros dağlarının eteklerinden sizlere yazmanın anlamı farklıdır.

Kürtçe dilinin üzerinde yoğunlaştıkça ya da günlük yaşamda birçok kullanılan kavramların Kürtçe karşılığı üzerine yoğunlaştıkça önemli hakikatler açığa çıkmaktadır. Kürtçe zengin bir dildir. Jineoloji bilimi Kürtçe dili ve Kürt toplumu, Zağros-Toros dağları üzerine yoğunlaşarak birçok hakikati açığa çıkartabilir. Kürt insanında, özellikle bizler gibi dağlarda, köylerde yaşayan yaşlılarda hala büyük bilgelikler bulunmaktadır. Hep eski dünyanın insanları dediğim bu insanları dinlemek, yaşam tecrübelerinden, bilgeliklerinden faydalanmak gerektiğini düşünüyorum.

Zaman ve mekana dayalı, ideolojik birikime, tarihi bilince dayalı bir anlatım oldukça önemli etki yaratmaktadır. Bu nokta da uzun bir süre boyunca kafamı meşgul eden bir kavramdan hareketle ulaştığım sonuçları aktarmak istiyorum. Doğduğum coğrafya olan Dersim’de, Kırmanciki lehçesinde erkeğe camerd denildiğini anımsamamla uzun bir süre kafamda büyük bir çelişki yaşadım. Bildiğimiz gibi beş bin yıllık erkek, egemen erkektir, buna Kürtçe de Zılam diyoruz. Yani zalim, zorbalıktan geldiğini belki de hiç bir dil Kürtçe kadar bu kadar iyi ifade etmemiştir. Ancak doğduğum yörede erkeğe zılam denilmiyor. Camerd denilmesi benim için büyük bir soru işareti oldu. Neden beş bin yıllık erkek egemen kültüre göre bir erkek tanımlamasını ifafe eden zılam değil de camerd deniliyor. Çünkü erkek kişiliği denildi mi egemen-hegomonik karakteri akla gelir. Erkeklik eşittir egemen erkektir. Beş bin yıldır cinsiyetçi tarih böylesi bir zalim-zılam erkek gerçekliğini inşa etmiştir. Bir türlü işin içinden çıkamıyordum. Çünkü Camerd, kavramında erkek zılam gerçekliğinin tersine cömert, yiğit erkek olarak tanımlanmış. Bizim hep eleştirdiğimiz egemen erkek kişiliğinden uzak bir erkek tiplemesiyle karşılaşmak kafamı epey meşgul ediyordu.  Hatta bundan çok rahatsızlık da duyuyordum. Sonrasında yoğunlaştıkça, Önderliğin Kırmanciki-zazaca lehçesinin en eski Kürtçe, Hurrice’ye yakın dil olduğunu söylemesi aklıma gelince, bir anda camerd gerçekliğinin anlamını idrak etmem gelişti. Camerd kavramının peşine düşmeye devam ettim. Gördüm ki Kürdistan’ın birçok yerinde Zılam, mêr kavramlarının yanı sıra Camer de kullanılıyormuş. Bu gerçekliği defalarca kez doğrulattım. Bundan hareketle Kürtçe’nin en eski dilinde erkek zılam değilde Camerd ya da camer olarak tanımlanıyorsa demekki neolitik kültürde yaşayan bir erkek, camerd olarak tanımlanmıştır. Zılam gerçekliği ise bu kültürün dışında, ataerkil kültürün gelişmesiyle anlam bulmuş bir gerçekliktir. Konuyu erkek gerçekliği açısıdan böyle camer ve zılam erkek olarak ayrıştırmanın önemini her geçen gün daha iyi farkediyorum. Önderliğin erkek kişiliği açısından hep yiğit erkeğe vurgu yapması da daha anlaşılır olmaya başladı. Biraz daha camerd-camer’in altını kazdıkça gördüm ki ca-merd kelimesindeki“ca” kelimesi; kürdistan’ın birçok yerinde Ana’ya deniliyor. Ca, camın, ciymın vs gibi. Kaldı ki Ca-ci aynı zamanda toprak-yer anlamındadır. Toprak-yer kavramı(ca-ci) ile Ana(Ca-Ci) kelimeleri ortak kelime olduğunu gördüm. Kaldıki kadın ve yaşam-dağ-köy-toprak-ateş- güneş de aynı kelimelerle ifade ediliyor Kürtçe dilinde. Yaşamı yaratan kadın olarak böyle anlama, kavrama dönüşmesi işin doğallığında vardır. Bundan hareketle Camerd-camer kelimesinin kökeninin, içeriğinin Ana’dan geldiğini görmüş oldum. Cömert, yiğitlik ve mertlik Ana’dan gelen özellikler olarak, neolitik kültürde yaşayan çiftçi-çoban erkeğinde özellikleri olarak tanıma kavuşmuştur. Burada Jineoloji biliminin kanıtladığı kadın ve yaşam ilişkisi, kadının yaşamdaki öncülük rolünün tanımlanmasıyla, erkeğinde ancak tanımlanabileceği gerçekliği bu Camerd-camer kavramında da bir kez daha açığa çıkmış oluyor. Kadının yaşam ölçülerine, bilgeliğine göre bir yaşam ve erkek tanımlanması söz konusudur. Bu açıdan Camerd-camer erkekliğin çıkardığı bu önemli gerçekliği sizlerle de paylaşmak istedim. Kaldıki Agitlik-yiğitlik aynı kökenden gelmedir. Doğal toplum işlenirken bu yöne vurgu yapmak çok önemli olmaktadır. Yine erkeğin tanrıça kültürüne bağlılık temelinde yaşadığının bir diğer kanıtı da “Ya Star” şeklinde dua etmenin sadece kadınlar arasında değil erkeklerinde hala kullandıkları hususudur. Önderliğin erkekte yiğitlik özelliklerine sürekli vurgu yapmasını bu açıdan iyi anlamamız gerekiyor. “Kadınlar erkekte yiğitlik ölçülerini arasınlar tespiti de” bu nokta da önemlidir. Ve Önderlik, Süleyman Dayısından bahsederken onun yiğitlik ve Kürt ruhunu yansıttığını söylemesi bizler açısından önemli bir veri sunmaktadır. Süleyman Dayı özünde neolitik kültüre göre yaşayan yiğit-camer erkeğin günümüzdeki kalıntısı olma gerçeğidir. Yine Önderliğin ” kadın konusunda yiğit tutum aldım” demesi de önemlidir. Derweşe Ewdi destanında, Derweş, yiğit-Agit(camer) erkeği temsil etmektedir. Yiğit erkek; kadının yaşam gücünün farkında olan, ancak onun yaratmış olduğu yaşam gücüyle yaşamın doğru temelde yaşanabileceğine inanan, dolayısıyla tanrıça kültürüne göre şekillenen erkeğin kişilik özelliklerinin toplamıdır.   Hatta Önderliğin belirttiği gibi “çocuk uysallığında Ana’ya bağlı silik erkeği” de iyi açımlamak gerekiyor. Kadının toplumsal yaşamdaki öncülüğüne inanmış, kadının yaşam yaratan gücüyle ancak kendisinin de var olabileceğini zihnine kazımış bir erkek gerçekliğidir söz konusu olan. Bu erkek artık şivan ve çiftçi erkektir. Ama egemenlikten uzaktır. Camer, Camerd ya da Agit erkek olarak geçer. Bu erkek kişiliği, cömert, yiğit özellikli olması temel karekteridir. Bunlarda zaten Ana-kadının özellikleridir. Anadan gelen yiğitlik, cömertlik özelliklerine, temel yaşam ilkelerine göre bir erkek tanımlaması vardır. Burada kadın belirleyici toplumun öncüsü-bilgesi olarak erkek de bu gerçekliğe göre şekillenmiştir. Silik erkek ile kasdedilen bu yön olmaktadır. Kadın öncü, erkek ise bu öncülüğe göre yaşayan bir erkektir. Gerçek erkeklik bu tanımla ifadeye kavuşuyor. Oysa zılam- uygar erkek kişiliğindeki erkek ise abartılı, hegomonik, kadını inkar eden, yok eden, anaya, toprağa sırtını döne, yalancı, sahte erkekliktir. Kürtçe de gerçek erkeğe mirxas, ya da camer denilmesi bu gerçeklikle bağlantılıdır. Kürt toplumsal gerçekliği bu açıdan yiğit erkek kişiliğinin zılam, mer kişiliğine bu dönüşümünün esasta gerçek erkeklik olan yiğit erkeklikle alakası olmadığını ifade eden kavramlarla doludur. Camer kavramı kilit kavramdır. Burada camer ve ve Gameş erkek olarak da ayrıştırabilinir.  Gameş erkek bilindiği gibi Gılgameş dir. Gılgameş; Büyük, kocamış erkek anlamındadır. Özgür erkek arayışçılığı ile neolitik kültürü özümsemenin bağını kurmak çok önemli oluyor. Yine özgür erkek kişiliğinin yegane yolunun bu gerçeklikten geçtiğini göstermek içinde, büyük zemin açığa çıkmış oluyor. Klasik erkekliğin sahte, yalancı ve kof bir erkeklik olduğunu bununda zılam gerçekliğine denk geldiğini gerçek, hakiki erkek kişiliğini ifade eden yiğit-camer erkek kişiliğinden daha iyi anlayabiliyoruz.  Ayrıca bu da jineolojinin temelini oluşturan kadın tanımlanmadan erkeğin tanımlanamayacağı gerçekliği için somut  ve temel bir örnek olmuş oluyor.

Diyonsos, prometus, Apollon, Hektor figürlerinin yanı sıra  Hintlerdeki Krişna, Zerdüşt, Mani, İsa, Mazdek, Babek ve en son Önder Apo’da erkek olmalarına rağmen bu kişiliklerdeki öne çıkan kadın kültürüne bağlılık, neolitik kültürün değerleriyle güçlü bağları önemle incelenmesi gereken konulardır. Her biri Ana tanrıçanın iyi evlatları olmayı başarmış kişiliklerdir. İşin sırrı burada gizlidir.

Tarihimizde özgür kadının yaratılmasının hikayesi aynı zamanda özgür erkeğinde yaratılmaya başlanmasıdır. Örneğin en dikkat çekici örnek olarak Agit arkadaş’ın kadın yaklaşımı önemlidir.  Agit arkadaş’ın büyük komuta kişiliği, zafer kişiliği kesinlikle kadın yaklaşımının doğru temellerde olmasıyla bağlantılıdır.  Agit arkadaş’ın Botan pratiği ve birliğindeki kadın arkadaşlarla ilişki ve çalışma düzeyi birçok gerçekliği açığa çıkarmaktadır. Ancak klasik ölçülerini aşma mücadelesi veren, kadının yaşam ve savaş gücüne saygı duyan erkek kişiliği savaşta zafer çizgisini sağlayabilir. Agit arkadaş’ın Önderlik tarafından “Şirin Agit” olarak tanımlanması, stranlarda böyle tanımlanması klasik erkek ölçülerinden uzak durmasıyla bağlantılıdır. Yine Mazlum arkadaş’ın bilgelik, Arifane yönü de çarpıcı bir örnektir. Kadına bu bilgelik, güzellik ve ahlaki ilkeyle yaklaşmasını bilmiştir. Agit arkadaş’ı örgütle buluşturan da Mazlum arkadaş olmuştur. Şehit Sarı İbrahim arkadaş’da Agit arkadaş’ın birliğinde yer alan özlü, sade kişilik olarak, Kadınların dağdaki ilk savaşçı pratiklerine anılarında yer vermiş, kadın emek ve çabasına saygı duymuş, adaletli ve tutarlı bir yiğit erkek kişiliktir. Kadın özgürlük çizgisine bağlılık, erkeğinde esas alması gereken temel ideolojik ölçüdür. Yine Dersim pratiğinde, Yine Şehit Zeynel arkadaş’ın büyüklüğü ise yaşamda ve savaşta öncülük yapan kadın komuta kişiliği olarak Bese arkadaş’a saygı ve bağlılık yaşamasıdır. Böyle çarpıcı örnekler çoktur. Fikri Baygeldi örneği şahsında kadın kurtuluş ideolojisinin salt cinsiyete dayalı değil toplumsal temele, kurtuluşa dayalı bir ideoloji olduğu gerçeği çıkıyor. Çünkü bu özgür kadın mücadelesinin başarısıdır, kadının emeklerinin sonucunda gelişmiştir.

Öte yandan yiğitlik kavramı incelenirken erkekler arasında yapılan kardeşlik sözleşmelerini de araştırmamız gerekiyor. Bu kardeşlik sözleşmeleri çok eskilere, neolitiğe dayanmaktadır. Kirvelik sözleşmesiyle amaçlanan gerçeklik nedir? Özellikle Kürt toplumunda(Alevilikte çok belirgindir) hala var olan bir gelenektir.  Bu kirvelik- musahip kurumlaşma neolitik kültüre dayanır. Vahşi erkekliğin eğitilmesi, kardeşliğin hakim kılınması için, toplumsallaştırıcı bir rol oynadığı görülüyor. Ancak kirvelik kurumlaşmasının yozlaşmış hali olarak sünnet olayı Yahudilikteki uygulaması, Ataerkil bir kurumlaşmaya dönüştüğünü Tevrat açık olarak dile getirmektedir. Kadının neolitik toplumdaki biyolojisi ve cinsel organlarının yaşam yaratan yönü kutsandığı bir gerçeklik iken, tek tanrılı din olarak yahudiliğin tanrısı, Hz İbrahim ve kavmindeki erkeklerin sünnet yapılmasını, tanrı ve erkek çocukları arasındaki sözleşme, nişan olarak tanımlamıştır. Burada erkeğin bedeni ve cinsel organlarının tanrısal olduğu, övünç kaynağı olarak göstermek amaçlanmıştır. Erkek egemen kültürü kurumlaştırmak, kesinleştirmek için tek tanrılı dinler erkeğin sünnet olayını hayati bir konu olarak öne çıkarmışlardır.

Kürt toplumundaki kirvelik- musahiplik kardeşlik sözleşmesinin bir benzeri de Ahilik örgütlenmesi denilen 13. yy da Anadolu’da çıkmıştır. Ahilik; yiğit, cömert ve eli açık erkek anlamındadır. Erkekler arası kardeşlik sözleşmesi olarak da diğer bir boyutu vardır.  Kirvelik sözleşmesine benzemektedir. Komünal yönü öndedir.